Bu sözler KKTC de yapılan seçimlerde açık farkla cumhurbaşkanı seçilen CTP adayı Tufan Erhürman’a ait.
Çocuğunun adı da Toprak olduğu için “Bu ülkenin çocuklarından asla vazgeçmem” diyerek çocuklara ve yaşadığı topraklara verdiği değeri anlatmaya çalışıyor.
Kıbrıs’ta yapılan seçimler yalnızca cumhurbaşkanı seçimi olmaktan öte yönetim tarzı ve Kıbrıs sorununda izlenecek yolun ne olacağına ilişkin bir seçim oldu.
Bilindiği üzere eski Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türkiye’deki mevcut iktidarın desteklediği iki devletli çözümü savunuyor. CTP Genel Başkanı ve yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ise federasyon temelli bir yaklaşımı benimsiyordu.
Ancak federasyon denince hop oturup hop kalkan kimileri bu tezi vatan topraklarından vazgeçmek olarak göstermeye çalışıyor,
Oysa CTP ve yeni Cumhurbaşkanı her fırsatta bu tercihin Ersin Tatar dönemindeki “iki devletli çözüm” ve AKP iktidarının dayatmalarından bunalan bir halkın tepkisel eğilimi olduğunu söylüyor.
Bir tarafta iktidarın ada halkının siyasal tercihlerine müdahale ederek gönderdiği AKP yanlısı siyasetçi ve bürokratların desteklediği, geçmişi bir dolu karanlık ilişkilerle anılan Ersin Tatar, diğer yanda genç seçmenlere, kadınlara ve çevreci kesimlere hitap ederek kapsayıcı bir siyaset yapan Tufan Erhürman.
Eğitim ve kültür düzeyi hayli yüksek Kıbrıs’lı yurttaşlar sandığın sessiz diliyle konuştu ve geçmişi mesleki, siyasi ve akademik başarılarla dolu olan adayı yani Tufan Erhürman’ı seçti.
KKTC seçimleri, anayasal çerçevede özgür ve çok adaylı bir ortamda, demokratik bir yarış olarak gerçekleşmişken kimi hazımsız çevrelerin seçimin meşruiyetine gölge düşürme çabaları da devam ediyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “KKTC Türkiye’ye ilhak edilmeli” diyerek ada halkının egemenlik hakkını tartışmaya açtı.
Gerek Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan, gerekse diğer parti sözcüleri ve yöneticiler seçimin demokratik ve yasal zeminde yapıldığını açıklasalar da ilhak çağrıları ve katılım oranını bahane ederek seçim sonuçlarına gölge düşürmek isteyenleri nafile çabaları bölgesel istikrarı ve uluslararası ilişkileri zora sokabilir.
Oysa KKTC de seçimleri kazanan muhalefet adayı Tufan Erhürman seçimlerin ardından yaptığı ilk açıklamada “Dış politikaya ilişkin sorumlulukları elbette Türkiye Cumhuriyeti ile yakın istişare içerisinde yürüteceğiz. Bundan da kimsenin endişesi olmasın.” Diyerek bu konuda bir samimi niyet beyanında bulundu.
Gelelim seçim sonuçlarına;
218 bin seçmenin oy kullandığı seçimler 8 aday katıldı ve CTP Genel Başkanı oyların %62.80 ini alarak ezici bir çoğunlukla kazandı. Ankara’nın desteklediği aday Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise oyların ancak %35.77 sini alabildi.
1.turda seçime katılma oranı %64.82 iken bunu yeterli görmeyenlere hatırlatmak gerek. 2020 yılında yapılan seçimlerin 1 turunda katılım oranı %58.21 idi.
“Kıbrıs Türk halkı, egemenliğin yalnızca sınırlarla ve bayrakla değil, iradeyle çizileceğini gösterdi. Kıbrıs Türk halkı, kim olduğunu değil, kim olmak istediğini seçti.”
Ankara Ersin Tatar’ı destekledi, yeniden onun seçilmesini ve iki devletli çözüm formülünü istedi ancak Kıbrıs halkı özgür iradesiyle Tufan Erhürman’ı seçti.
Buna karşın iktidar çevresinin seçim sonuçlarına yönelik yaklaşımı oldukça ilginç.
Seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmaya açmadılar
Keşke Türkiye’de yapılan seçim sonuçlarına ve halk iradesine de aynı hassasiyetle yaklaşabilseler.
Kendi gibi düşünmeyen, farklı görüş ve politikalarıyla ülkeyi yönetmeye talip olan muhalefetin anayasal haklarını kullanmalarına engel olarak onları cezaevlerinde rehin tutmasalar, şu şafak operasyonlarından vazgeçip, kayyum uygulamalarına son verseler!
Her ne kadar Ersin Tatar için adaya özel destek ekipleri gönderseler de seçimi Kıbrıs halkının özgür iradesiyle kazanan Tufan Erhürman oldu.
Bakın o da seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamada neler söyledi;
“İlk günden itibaren ‘Hep birlikte yürüyeceğiz, hep birlikte kazanacağız ve hep birlikte yöneteceğiz’ demiştik. İlk iki sözümüzü hep birlikte tuttuk. Üçüncü sözümüzü de hep birlikte tutacağız. Buradan CTP deki tüm yoldaşlarıma, bizimle birlikte yol yürüyen TDP’ den arkadaşlarımıza, bağımsız milletvekili arkadaşlarımıza, Gülşah Sanver Manavoğlu, Serdar Denktaş’a teşekkür ediyorum. Çok iyi biliyorum ki, seçim sonuçları da onu gösteriyor, Ulusal Birlik Partisi’ den ve diğer partilerden arkadaşlarımız da bize oy verdi, teveccüh gösterdi. O yüzden buradan tüm samimiyetimle oy veren vermeyen bütün halkımıza teşekkür ediyorum. Şu taahhütte bulunmak istiyorum. Artık ben CTP Genel Başkanı değilim. Tam tarafsızlıkla tüm yurttaşlarımın Cumhurbaşkanı olacağıma söz veriyorum.”
Türkiye’de Cumhurbaşkanının aynı zamanda bir siyasi partinin Genel Başkanı sıfatıyla siyasete yön verdiği, muhalefeti yok sayan, yargının bağımsızlığının tartışıldığı, hukuka güvenin kalmadığı bir ülkede yaşadığımız için KKTC yeni Cumhurbaşkanının halkı ve halk iradesini önceleyen bu ifadeleri bize çok uzak söylemler.
Umarız Kıbrıs halkı gibi bizlerde en kısa zamanda yapılacak adil seçimler sonucunda siyasal tercihlerimizi ve irademizi sandığa yansıtma olanağı buluruz.
AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 23.10.2025/BODRUM
TOPRAĞIMDAN ASLA VAZGEÇMEM!
Yayınlanma :
21.10.2025 15:29
Güncelleme
: 21.10.2025 15:29
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: