Silahların susması, çocukların yiyecek ekmek, içecek su bulabilmesi elbette önemli ve anlamlıdır.
On binlerce tutukludan yalnızca 2 bine yakın Filistin’linin serbest bırakılması, kalanlara da eziyet ve işkencenin devam ediyor olması endişelerimizi artırıyor.
Daha da önemlisi barış kavga edenler arasında yapılır.
Bu bölgede kavga edenler kimdi?
Filistin adına Hamas ve işgalci konumda ABD destekli İsrail.
Peki bu barış anlaşması diye dünyaya duyurulan niyet mektubunu kimler imzaladı?
ABD, Katar, Mısır ve Türkiye
Kavga edenlerin bulunmadığı bir barış!
Size ne kadar inandırıcı geliyor?
Trump’ın yaptığı konuşmalarda ben Filistin Devleti duymadım.
Filistin halkını kim temsil ediyor?
Hamas açısından baktığımızda, niye bu anlaşmaya razı oldu? diyebilirsiniz.
Son iki yıl içerisinde onlarca kurmay kadrosu öldürülmüş, kitle desteğini yitirmiş, 20 binin üzerinde militanını yitirmiş Hamas’ın daha fazla direnebilme gücü kalmamıştı.
Hatta 2 bin civarında tutukluyu serbest bıraktırdık algısıyla bu durumdan bir başarı hikayesi bile yazabilirler.
Ancak Filistin halkı ne kazandı dediğimizde söylenebilecek pek bir şey yok.
Her şeye rağmen her gün ölüm tehlikesi, açlık ve yoksunluk içerisinde yaşayan Filistin halkının en azından barınma ve gıda sorununu çözme şansı elde etmiş olması bir nebze olsun yüreğimize su serpiyor.
Bir savaş ortamından çıkılmış olması bile barış yanlısı hepimizi mutlu etmiştir.
Ama dünyada kaos ve soğuk savaşın baş sorumlusu ABD iken Trump’ın her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iltifatlar yağdırması doğrusu beni kaygılandırıyor.
Gerçek anlamda uluslararası bir yargılama olsa savaş suçlusu sayılabilecek Trump ve Netanyahu’yla Türkiye Cumhurbaşkanı’nın aynı karede olmasını öyle sanıyorum ülkemizde yurttaşların büyük bölümü de kaygıyla izliyordur.
Türkiye’nin süreç içerisinde yer alması ve hatta olası barış ortamında aktif rol oynaması ulusal çıkarlarımıza uygun düşebilir.
Garantör ülke olarak Türkiye çok önemli bir sorumluluk almıştır.
Ne Katar ne de Mısır’ın bu süreçte kaybedecek hiçbir şeyi yok
Ama Türkiye; Filistin halkıyla tarihsel bağları olan ve ileride emperyalist güçlerin Ortadoğu’da uygulamaya koyacağı yayılmacı, enerji ve su kaynaklarının azgın paylaşımı projelerinde en çok hedef olacak ve zarar görecek ülkelerin başında gelir.
Ateşkes elbette önemlidir ama asıl olan Ortadoğu’da barıştır.
Sizleri bilmem ama ben ABD ve işbirlikçilerinin Ortadoğu’da ve hatta dünyada barış istediklerine inanamıyorum.
ABD ve diğer emperyalist ülkelerin savaş yanlısı liderlerinin dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen soykırıma seyirci kalırken şimdi birdenbire barış isteyen sevimli insanlar gibi görünmeye çalışmaları hiç de inandırıcı olmuyor.
Lafı dolandırmadan söylemekte yarar var.
Filistin Devlet olarak tanınmadan bölgeye barış gelmez.
Bölgede barışı isteyen ülkeler Filistin Devletine ait olan toprakların yeniden imar edilmesi, yaşanır kent ve konutların yapılması, verimli toprakların yeniden tarıma açılması için destek vermeli elbet.
Ama ne olur bırakın, Filistin halkı kendi kendini yönetsin.
Bence bundan sonra asıl üzerinde durulması gereken ABD’nin izin verdiği ve İsrail’in her fırsatta müdahale edeceği bir Filistin değil, kendi kendine yeten, yaralarını saran ve kendi kaderini kendi belirleyen bir Filistin Devleti için mücadele edilmesi.
Ortadoğu Trump’ın oyun alanı haline gelmemelidir.
Uluslararası protokol kurallarının yerle bir edildiği, Trump’ın yüksek egolarının tatmini, bir şova dönüşen Mısır toplantısı ve yayınlanan niyet mektubu bir dolu soru işaretlerini de içinde barındırıyor.
Trump’ın bölgenin yeniden imarı için gerekli finansmanı sağlamak amacıyla toplantıya davet ettiği kendi deyimiyle” zengin devlet yöneticilerinin “yanında FİFA Başkanı niye o toplantıdaydı doğrusu anlayamadım.
Her ne kadar diplomasinin katledildiği bir toplantı olsa da umarız sonuçları itibariyle çocukların ve masum insanların, kadınların yaşama şansı bulduğu bir siyasi iklimin oluşmasına neden olur.
Kurumsal diplomasiyi yok etmeye çalışan narsist bir adamın dünya siyasetini bir emlakçı gibi yönetiyor olması da içinde bulunduğumuz dünyanın ayıbı olsa gerek.
Sevmediğim insanlar beni överse korkarım, rahatsız olurum.
Çok büyük bedeller ödemiş bir mazlum halkın elde ettiği en küçük hak ve özgürlükler de mutlu eder beni.
Umarım tüm dünyanın tanıyacağı bir Filistin Devleti gerçek olur.
AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 14.10.2025/BODRUM
ATEŞKES BARIŞ GETİRİR Mİ?
Yayınlanma :
14.10.2025 14:24
Güncelleme
: 14.10.2025 14:24
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: