Terminal filmindeki gibi 2 hafta havalimanında mahsur kaldı!
Abdoulie Jobe, İngiltere oturma kartını kaybetti ve Paris Charles de Gaulle Havalimanı'nda mahsur kaldıktan sonra üç gün boyunca açlığa terk edildi , bayıldı ve ayrıca oğlunun 12. doğum gününü kaçırmak zorunda kaldı.
Abdoue Jobe 2 hafta bir havaalanında mahsur kaldıktan sonra, Tom Hanks'in The Terminal filmindeki karakter gibi gerçek bir kabus yaşadı.
48 yaşındaki Abdoulie Jobe, iki hafta önce İngiltere oturma kartını kaybettiğinden beri Fransa'daki Paris Charles de Gaulle'den ayrılamadı .
Durumu, Hanks'in ülkesinde savaş devam ederken JFK havaalanında mahsur kalan vatansız bir mülteciyi oynadığı Steven Spielberg gişe rekorları kıran filmini andırıyor.
Süpermarket çalışanı, neredeyse hiç yemek yemediğini, klozet musluklarından su içtiğini ve havaalanı salonundaki rahatsız koltuklarda uyuduğunu söyleyerek ABD komedi sahnelerini tekrarladı.
Jobe, sonunda parası tükendi ve üç gün boyunca aç kalmaya zorlandı.
"Kimseye yaklaşmak istemedim çünkü çok kötü kokuyordum. Herkes bana bakıyordu, bana başlayarak - 'neden burada?'
Birleşik Krallık'a bağlantılı bir uçakla Paris'e inmeden önce Gambiya'daki ailesini ziyaret ediyordu.
Ancak, orada yaşama hakkını teyit eden biyometrik oturma kartını kaybettikten sonra İngiltere'ye girmesi yasaklandığında eve dönüş yolculuğu bir kabusa dönüştü.
Onsuz, İngiliz vatandaşı olduğunu kanıtlayamayacağı söylendi ve havaalanından ayrılması engellendi.
Bay Jobe, Fransa'da olmasına izin veren vizesi olmadığı için Paris'te bir otel rezervasyonu yapmak için havaalanından ayrılamadı, bu da Charles de Gaulle havaalanında süresiz olarak mahsur kalması anlamına geliyordu.
Hanks, kendi ülkesindeki bir savaş onu vatansız bırakırken JFK Havalimanı'nda mahsur kalan bir mülteci rolünü oynadıİngiltere onu kabul etmeyecek ve Fransa onu kabul etmeyecekti, yani o iki hafta boyunca 'hiçbir yerin vatandaşı' değildi.
Oturma kartını kaybetmiş olmasına rağmen Jobe, İngiliz vatandaşlığını gösteren çeşitli belgelere sahip olduğunu söyledi.
Dedi ki: "Check-in yapmam gerekiyor ve kart olmadan uçamayacağımı söylediler.
"Onlara kartın benzersiz referans numarasının bulunduğu tüm belgeleri gösterdim - biyometrik kartın üzerinde ne olduğunu gösteriyor
Bay Jobe, iki hafta boyunca arafta kalmanın 'cehennem' olduğunu söyledi"Birleşik Krallık'taki göçmenliğin uçmama izin vermeyeceğini söylediler. Kendim halletmek için havaalanında bırakıldım."
Ardından, üç çocuk babası Walsall'daki ailesine geri dönmek için yardım aramaya çalışırken, iki haftalık bir çile ve bürokratik bir kabus oldu.
1994 yılında Gambiya'dan Birleşik Krallık'a taşınan ve Birmingham'daki Sainsbury's'de çalışan Bay Jobe'nin parası bitmişti, yani havalimanı mağazalarından yiyecek veya içecek alamamıştı.
Baba, havaalanı personelinden karışık tepkiler aldığını, bazılarının yemek için yalvardığında "bir otel olmadığını" söylediğini ve başka bir kibar işçinin onu eğlendirmek için bir yemek teklif ettiğini iddia ediyor.
Bazı havaalanı personelinin ona yardım etmeyi reddettiği, diğerlerinin ise yardım için yalvardığında nezaket gösterdiği bildirildi.Havaalanında amaçsızca dolaşıyor ve havaalanında mahsur kaldığı sırada oğlunun 12. doğum gününü kaçırıyordu.
Ve yoğun bir havaalanında rahatsız koltuklarda fazla uyumak zordu.
Bay Jobe, "24 saatlik bir yer. Sabah bir veya ikiye kadar meşgul ve sonra saat 4'ten sonra meşgul.
"Her zaman havaalanını temizleyen birileri olur. Pek uyuyamadım. Başımı koyardım, sonra bir dakika sonra biri temizlik yapmaya gelirdi."
Ve durumu kısa sürede daha da kötüye gitti.
"Orada kaldığım ilk hafta, neredeyse hiç yiyeceğim olmadığı için bayıldım ve hastaneye kaldırıldım" dedi.
"Karakola götürüldüm, 'Sizi sınır dışı edemeyiz çünkü İngiltere'ye geri dönmek için yasal belgeleriniz var. İngiltere yasaları nedeniyle müdahale edemeyiz' dediler.
"İngiltere'ye bu göçmenlik sistemi hakkında gülüyorlardı, çok utandım. Sahip olduğum tüm parayı kullandım.
"Büyükelçiliği ve Gambiya büyükelçiliğini denedim, kimseye ulaşamadım. 12 yaşındaki oğlum okula gitmek istemedi. Çok endişelendim.
Baba, Fransız havaalanında mahsur kalırken oğlunun 12. doğum gününü kaçırdım.Sonunda, eski ortağı, havaalanında mahsur kalırken hayatta kalmasına yardımcı olmak için ona biraz para gönderdi.Ardından, çaresizlik içinde, davasıyla mücadele edeceklerini söyleyen bir İngiliz hukuk firması Richard Nelson LLP ile temasa geçti.
İki hafta sonra, İçişleri Bakanlığı Bay Jobe'a Birleşik Krallık'a dönmesine izin veren bir muafiyet sağlamayı kabul ettiğinde nihayet bir gelişme oldu.
Üç çocuk babası 26 Haziran'da Birmingham Havalimanı'na geri döndüğünde duygusal bir andı.
"Hayatımda hissettiğim en güzel şeylerden biriydi. Ailemi görmek ve ülkeye geri dönmek.
"Şimdiye kadarki en büyük duyguydu."
Bununla birlikte, Bay Jobe, fiilen vatansız hale getirildiğinde iki haftalık çilesi konusunda hala öfkeli.
"İngiltere göçmenlik sistemi karmakarışık," dedi.
Ancak İçişleri Bakanlığı, Afrika'dan ayrılmadan önce kendisine vize başvurusunda bulunmasını tavsiye ettiklerini söyleyerek, Jobe'u durumundan sorumlu tuttu.
Bir sözcü şunları söyledi: "Bay Jobe İçişleri Bakanlığı'na biyometrik oturma iznini Birleşik Krallık'ta bıraktığını söyledi, biz ona seyahat etmeden önce vize başvurusunda bulunmasını tavsiye ettik, ancak bu tavsiyeye karşı çıktı.
"İngiltere'ye daha önce girmesine izin verilmeliydi, ancak İçişleri Bakanlığı'ndaki iç departmanlar arasındaki işbirliği eksikliği nedeniyle, Abdoulie'nin dönüşü ertelendi ve ona ciddi sıkıntı verdi."
