“Engel” kavramı bizlere hep negatif, utanılması gereken bir durum olarak anlatıldı; birçoğumuzun yakın-uzak ailesinde ya da çevresinde Engelli çocuğu, artık tuvaletini tutamayan yaşlıyı evde tutma, misafir gelince odaya kapama var. Hayvanda durum daha da vahim; zira bu tutum çok daha ileri gidebiliyor, hayvanın en temel hakkı, yaşam hakkı elinden alınabiliyor. Sebep? “Sakat zaten.” Durum bu olunca, engelli hayvanlar olarak engelli hayvanlara dair birkaç söz söylemek istedik.
1. Bir sıfırdan büyüktür! Evet, belki bütün engelli hayvanlara yetemeyiz, ama hayatına dokunabildiğimiz o tek hayvan için, “1” dünyadaki en büyük sayıdır.
2. Bizim tecrübelerimizde, engeller hafif ve ağır olmak üzere ikiye ayrılır. Hafif engelli hayvanlar hiçbir özel bakım gerektirmezken ağır engelli hayvanların sürekli gözetim ve bakım ihtiyacı olabilir. Günümüz koşullarında felç ya da ağır nöbetler geçiren bir engelli hayvana bakma durumunuz olmayabilir ancak sağlıklı bir hayvana açılabilecek her ev, görmeyen ya da 3-bacaklı bir hayvan için harika bir ailedir.
3. Engelleri çoğu zaman tamamen iyileştirip yok edemiyoruz. Bu durumda yapmamız gereken, hayvanın hayat kalitesini artırmak. Bu noktada hayvanın engeli alanında uzman ve tabii ki hayvan konusunda “ben yürütürüm!” şeklinde inadı olmayan, önceliği her zaman hayvan olan, hayvanı birey olarak görüp her vakaya bireysel yaklaşan ve en önemlisi hayvanın durumunu tam kavrayabilen hekimler gerek. Engelli Hayvanlar olarak birlikte çalıştığımız tüm hekimlere buradan teşekkür ederiz.
4. Engelli hayvanlarda çoğu zaman branşlar-arası (interdisciplinary) bir yaklaşım gerekir. Beden bir bütün olunca, bir noktadaki eksiklik/işlemsizlik mutlaka geneli etkiler ve bu durumda da birden fazla branş/uzmanlık devreye girmek zorunda kalır. Nasıl ki kendimiz için tek bir doktora gidip kadın doğumla göz muayenesini aynı doktardan beklemiyorsak, hayvan için de aynı özeni göstermek zorundayız. Aksi, sadece ve sadece hayvana zarar verir.5. Engelleri kalıcı olan hayvanlarda yapılması gereken en temel şey, o hayvanı engeliyle birlikte olduğu gibi kabul etmektir. Uzmanların, cerrahların “yürüyemez” dediği bir vakaya ilaç dayamak, hayvanın yıllarca sürebilecek ömrünü haftalara indirmektir. Birçok felç vakası örneğin, yıllarca yaşayabilecekken yanlış tedavi ve aşırı ilaç uygulaması nedeniyle karaciğer ve böbreğe bağlı sıkıntılardan ölürler.
Ve son olarak, her zaman dediğimiz gibi: Engelli bir hayvan sahiplenin, hayata bakışınız değişsin!Kaynak: Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği
1. Bir sıfırdan büyüktür! Evet, belki bütün engelli hayvanlara yetemeyiz, ama hayatına dokunabildiğimiz o tek hayvan için, “1” dünyadaki en büyük sayıdır.
2. Bizim tecrübelerimizde, engeller hafif ve ağır olmak üzere ikiye ayrılır. Hafif engelli hayvanlar hiçbir özel bakım gerektirmezken ağır engelli hayvanların sürekli gözetim ve bakım ihtiyacı olabilir. Günümüz koşullarında felç ya da ağır nöbetler geçiren bir engelli hayvana bakma durumunuz olmayabilir ancak sağlıklı bir hayvana açılabilecek her ev, görmeyen ya da 3-bacaklı bir hayvan için harika bir ailedir.
3. Engelleri çoğu zaman tamamen iyileştirip yok edemiyoruz. Bu durumda yapmamız gereken, hayvanın hayat kalitesini artırmak. Bu noktada hayvanın engeli alanında uzman ve tabii ki hayvan konusunda “ben yürütürüm!” şeklinde inadı olmayan, önceliği her zaman hayvan olan, hayvanı birey olarak görüp her vakaya bireysel yaklaşan ve en önemlisi hayvanın durumunu tam kavrayabilen hekimler gerek. Engelli Hayvanlar olarak birlikte çalıştığımız tüm hekimlere buradan teşekkür ederiz.
4. Engelli hayvanlarda çoğu zaman branşlar-arası (interdisciplinary) bir yaklaşım gerekir. Beden bir bütün olunca, bir noktadaki eksiklik/işlemsizlik mutlaka geneli etkiler ve bu durumda da birden fazla branş/uzmanlık devreye girmek zorunda kalır. Nasıl ki kendimiz için tek bir doktora gidip kadın doğumla göz muayenesini aynı doktardan beklemiyorsak, hayvan için de aynı özeni göstermek zorundayız. Aksi, sadece ve sadece hayvana zarar verir.5. Engelleri kalıcı olan hayvanlarda yapılması gereken en temel şey, o hayvanı engeliyle birlikte olduğu gibi kabul etmektir. Uzmanların, cerrahların “yürüyemez” dediği bir vakaya ilaç dayamak, hayvanın yıllarca sürebilecek ömrünü haftalara indirmektir. Birçok felç vakası örneğin, yıllarca yaşayabilecekken yanlış tedavi ve aşırı ilaç uygulaması nedeniyle karaciğer ve böbreğe bağlı sıkıntılardan ölürler.
Ve son olarak, her zaman dediğimiz gibi: Engelli bir hayvan sahiplenin, hayata bakışınız değişsin!Kaynak: Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği