Dr. Adıbelli: "Eğer bir ülke ABD'nin küresel politikalarına uzak ise o ülke ABD nezdinde demokrasi karşıtı bir ülke olarak nitelendirilmektedir"
Akademisyen Dr. Barış Adıbelli yayınladığı yazısında, "Eğer bir ülke ABD'nin küresel politikalarına uzak ise o ülke ABD nezdinde demokrasi karşıtı bir ülke olarak nitelendirilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Yayınlanma :
20.12.2021 13:12
Güncelleme :
20.12.2021 13:18
Akademisyen Dr. Barış Adıbelli yayınladığı yazısında "Demokrasi konusunda Çin'de ve birçok ülke başkentinde en sık tekrarlanan ifadelerden bir tanesi 'demokrasiye giden tek bir yol yok' cümlesidir. Oysa Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için demokrasiye giden tek bir yol vardır, o da Washington'dan geçmektedir" ifadelerini kullandı. Yazısında "Biden'ın göreve gelmesiyle birlikte ABD'de tekrar demokrasi ve insan hakları kavramı öne çıkmıştır" diyen Adıbelli, "Biden yönetiminin 8-9 Aralık 2021 tarihleri arasında düzenlediği demokrasi zirvesiyle dünyayı bu kez 'demokrasi yanlılarıyla' , 'demokrasi yanlısı olmayanlar' arasında bir ayrıma tutmuştur. Çin, Türkiye, Rusya, Macaristan, Venezüella ve Azerbaycan bu zirveye davet edilmeyerek 'öteki dünyanın' bir parçası olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Geçmişte, ABD'nin dünyayı bloklara ve kutuplara ayırmaktaki başarısı göz önünde bulundurulduğunda yeniden ABD'nin bir kutuplaştırma politikası izlediği söylenebilir" dedi.
Barış Adıbelli yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Zirveye davet edilen sözde demokrasi yanlısı ülkelere bakıldığında ise askeri yönetimlerden tutun da monarşilere ve ABD'nin de dahil olduğu uluslararası toplumun Çin'in bir toprağı, parçası olarak kabul ettiği halde bir 'devletmiş' gibi davet edilen Tayvan'a kadar birbirine benzemeyen birçok devlet bulunmaktadır. ABD'nin demokrasi anlayışı gayet basittir: ABD'nin küresel politikalarına rejimi ne olursa olsun bir ülkenin yakın olması ve o politikaları kabul etmesi onu ABD nezdinde demokrasi yanlısı yapmaktadır. Örnek olarak demokrasinin kırıntısının dahi olmadığı, halkın iradesinin iktidara hiçbir şekilde yansımadığı monarşiler, krallıklar, şeyhlikler ve askeri yönetimler verilebilir. Eğer bir ülke rejimi ne olursa olsun ABD'nin küresel politikalarına uzak ise, benimsemiyor ise o ülke ABD nezdinde demokrasi karşıtı bir ülke olarak nitelendirilmektedir. Örnek olarak iktidarın halkın oyuyla sandıkta seçildiği Türkiye, Rusya, Macaristan, İran ve halkın seçtiği delegeler üzerinden seçildiği Çin verilebilir. Görüldüğü üzere demokrasi ve insan hakları gibi insanlığın ortak değerleri olması gereken kavramlar ABD'nin küresel politikalarının birer aparatı olarak görev yapmaktadır. ABD, dilediği ülkelerin içişlerine bu kavramlar üzerinden müdahale etmeye çalışmaktadır. Aslında demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerlerin ABD için anlamını, "değerlerimiz çıkarlarımızdır, çıkarlarımız değerlerimizdir" diyerek en iyi Senatör John McCain özetlemişti. Gerçekte, demokrasi ve insan hakları gibi değerler ABD'nin küresel hegemonyasının devamına hizmet etmekten başka bir rolü yoktur."
"Çin'in demokrasiyle imtihanı aslında çok çetin olmuştur" diyen Adıbelli, "15 Nisan 1989'da hayatını kaybeden Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri Hu Yaobang'ı anmak için toplanan öğrenciler bu masum anma toplantısını bir anda "demokrasi" isteyen rejim karşıtı bir sürece dönüştürdü. Tam da Sovyet lider Gorbaçov'un Pekin'i ziyaret edeceği bir zaman diliminde bu gösterilerin alevlenmesi Çin-Sovyet ilişkilerinin normalleşmesine yönelik bir sabotaj olduğu kadar Deng Xiaoping'in öncülük ettiği reform sürecini de baltalamaya yönelik uluslararası bir komplo olarak görüldü. Tiananmen öğrenci olaylarında aktif rol oynayan öğrenci liderlerin tamamının ABD ve Taiwan'a kaçması bu gösterilerin arkasında yabancı güçlerin olduğunun açık göstergesi olmuştur. Tiananmen olayları Çin'e aslında çok farklı bir demokrasi deneyimi yaşatmıştır. Buradaki tecrübelerinden yola çıkarak Çin'in demokrasiye bakışı da şekillenmiştir. Aslında Batı medeniyetinin bir icadı olarak sunulan; hatta dayatılan demokrasi kavramı Çin için çok da yabancı değildir. Bu husus 4 Aralık günü Çin Devlet Konseyi Enformasyon Ofisi'nin yayınlamış olduğu "Çin: İşleyen Demokrasi" başlıklı beyaz evrakta şöyle dile getirilmiştir: Beş bin yıl önce, eski Çinliler, insanların bir devletin temeli olduğu kavramını keşfetmeye başladı. Fikirleri, bugün demokrasi olarak bildiğimiz şeyin tohumlarını içeriyordu. Bunun yanında Çin anayasasının birinci maddesinde Çin'i, işçi sınıfı tarafından yönetilen ve işçi ve köylü ittifakına dayanan demokratik bir halk diktatörlüğü tarafından yönetilen sosyalist bir ülke olarak tanımlayarak, devletin temel niteliği, demokratik halk diktatörlüğü tarafından belirlendiği ifade edilmektedir. 2012'deki 18. ÇKP Ulusal Kongresi'nden bu yana, Çin'in demokrasi ve siyasi sisteme giden yolunu daha iyi anlayan Parti, "halk demokrasisini" anahtar bir kavram olarak geliştirdi ve onu ve ilgili demokratik değerleri etkili kurumlara ve somut eylemlere dönüştürmek için büyük çaba harcadı" dedi.
Dr. Adıbelli, "Çin: İşleyen Demokrasi" başlıklı beyaz evrakta demokrasi şu şekilde tanımlamaktadır: Demokrasi, sürekli gelişen somut bir olgudur. Kökleri tarih, kültür ve geleneklere dayanan farklı biçimler alır ve farklı halkların keşif ve yeniliklerine dayalı olarak seçtikleri yollar boyunca gelişir" açıklamasını yaptı.
Adıbelli, yazısına şu ifadelerle sonlandırdı:
"Yine, Çin: İşleyen Demokrasi başlıklı beyaz evrakta bir ülkenin siyasi sisteminin demokratik ve verimli olup olmadığını değerlendirmenin en iyi yolunun "O ülkenin liderlerinin halefiyetinin düzenli ve hukuka uygun olup olmadığını, tüm insanların devlet ve sosyal işleri, ekonomik ve kültürel taahhütleri yasal hükümlere uygun olarak yönetip yönetemediğini, halkın taleplerini engelsiz bir şekilde ifade edip edemediğini, tüm sektörlerin ülkenin siyasi işlerine etkin bir şekilde katılıp katılamayacağını, ulusal karar almanın rasyonel ve demokratik bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğini, her alanda yüksek vasıflı kişilerin toplumun bir parçası olup olamayacağını adil rekabet yoluyla ulusal liderlik ve idari sistemler, iktidar partisinin anayasa ve yasalara uygun olarak devlet işlerinden sorumlu olup olmadığı ve yetki kullanımının etkin bir sınırlama ve denetim altında tutulup tutulamayacağını gözlemlemektir." denilmektedir. Bir başka deyişle, ABD'nin demokrasisi, halkın iradesine dayanmak yerine örneğin monarşilerde kan ve soy bağına dayanmaktadır. Sonuç olarak, ABD, uluslararası sitemin demokrasinin bir gereği olarak tek kutupluluktan, tek seslilikten ve tek merkezden çok kutuplu, çok merkezli ve çok sesli bir yapıya dönüşmesinden rahatsızdır. Savunduğu sözde demokrasiye aykırı bir şekilde tek tip bir uluslararası sitem ve toplum yaratma arayışı içinde olan ABD, önümüzdeki dönemde ideolojilerin, medeniyetlerin ve her şeyden önemlisi demokrasilerin çatıştığı bir uluslararası ortam yaratmanın arayışı içerisindedir. Oysa Çin'in beyaz evrakta dediği gibi "Demokrasi, medeniyetler bahçesinde diğer ülkelerin demokrasileriyle birlikte gelişmektedir. Demokrasi, birkaç ulusun ayrıcalığı değil, her ülkedeki insanların hakkıdır. Bir ülkenin demokratik olup olmadığı, bir avuç yabancı tarafından değil, halkı tarafından yargılanmalıdır Dünyadaki sayısız siyasal sistemi tek bir kıstasla değerlendirmek ve farklı siyasi yapıları tek renkli olarak incelemek başlı başına demokratik değildir."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: