Doğaseverler, Gökçeler Kanyonu'nu gezdi
Aydın'da faaliyet gösteren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği üyeleri, hafta sonu gezilerine devam ederken, doğal seyir terasları ile Gökçeler Kanyonu'nu seyretti.
Yayınlanma :
14.03.2022 11:59
Güncelleme :
14.03.2022 12:03
Aydın'ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'nin (EKODOSD) her hafta düzenledikleri gezi turlarının bu haftaki durağı Gökçeler Kanyonu oldu. Kanyonun özgün klimasında bahar havasında etkinlik gerçekleştiren doğaseverler, doğanın içinde bir yürüyüş gerçekleştirdi. Küçük şelaleler, kuş sesleri arasında gezen Aydınlı doğaseverler, Karya bölgesinin zengin kültürüne tanık oldu.
Her zaman olduğu gibi doğa ve kültür gezilerinin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; "Her tarafta kar buz keserken, Gökçeler Kanyonu'nun özgün klimasında bahar havasında bir etkinlik gerçekleştirdik. Gökçeler Kanyonu'nu ikiye ayıran Hamzabey Çayı'nın eşsiz güzelliği, gürül gürül akan ve küçük şelaleler oluşturan sularını izleyerek, kuş sesleriyle yankılanan doğanın içinde bir yürüyüş yaptık. Yüzlerce metre yukarıdan Gökçeler Kanyonu'nun muhteşem güzelliğini doğal seyir teraslarından izledik. Asırlardır ayakta kalan ve tarihe tanıklık eden zeytin ağaçlarına dikkat çektik. Lavantalar, orkideler, anemonlar ve papatyalarla süslenen zeytin bahçelerinin güzellikleri seyrettik. Zeytin ağaçları arasında kalan tapınakta, rehberimiz Hakan Bahçecioğlu tarafından, Karya bölgesinin kültürel zenginlikleri anlatıldı. Kanyon içindeki İncirliin mağarasına inerek, insana heyecan veren sarkıt ve dikitlerini, Neolotik çağda insan yaşamının olduğu mağara kovuklarını gördük. Dünyanın 7 Harikasından biri olan Bodrum'daki Mausoleum'u çağrıştıran Gümüşkesen Anıtını göremedik. Çünkü anıtın etrafına yapılmış ve yarım kalmış olan beton yapıların görülmemesi için, çevresinin tamamen kapatılmış olduğunu gördük. Bafa Gölü kıyısında Ağanın Dalyan Çiftliği olarak bilinen alanı ziyaret ettik. 1900'lu yılların başında develerle başlayan balık ihracatı, Bafa'nın çevresindeki köylerle ağanın arasındaki yıllarca süren mülkiyet sorunları, balıkların yakalanış şekli, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ders konusu olan mülkiyet sorunu, 1978 yılında Bafa Gölü'nün kamulaştırılması, gölün ekolojik yapısında meydana gelen değişiklikler, günümüzdeki statüsü anlatıldı. Çiftlikten kalan ve her geçen yıl dökülerek tahribata uğrayan, içinde sayısız hikayelerin geçtiği binaları gezdik. Balık havyarlarının kurutulduğu binanın koyun ağılı olarak kullanıldığını gördük. Bafa Gölü'yle ilgili ekoturizm faaliyetleri için, ziyaretçi tanıtım merkezi ve gölün ekolojik sorunlarını takip edecek bir üniversite istasyonu olarak hizmet vermesine yönelik yaptığımız başvuruları anlattık. Bafa Gölü'nün Serçin Priz Kanalı, Sakızburnu Dalyan Kanalı, etrafındaki yavru balık üretim çiftlikleri ve Büyük Menderes Nehri arasındaki ilişkileri ve bunlardan sonuçlanan sorunları yerinde gösterdik" dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: