Bu tabelalar aylardır dikilmedi
Osmanlı Devleti kuruluş döneminin önemli tarihi şahsiyetlerinden olan Bilecik'teki Dursun Fakıh ve Abdullah Mihalgazi'nin türbelerinin bulunduğu yerlere gösteren ve yol bakım onarım çalışmalarında yerlerinden çıkartılan karayolu yön tabelaları, aylardır yeniden dikilmeyi bekliyor.
Yayınlanma :
07.12.2021 09:47
Güncelleme :
07.12.2021 11:58
Bilecik'ten Söğüt ilçesine giden karayolunun 18'inci kilometresindeki yol ayrımında bulunan tabelalar, terk edilmiş bir halde bekliyor. Eskişehir yönünden Söğüt ilçesine, oradan da Bilecik'e bağlanan yolun sağ tarafından bulunan tabelalar yerlerini korurken, karşı yönde gelen araçlar için dikilen sol taraftakiler, geçtiğimiz Ağustos ayında yapılan yol genişletme ve onarım çalışmaları sırasında söküldü. Yol kenarında bir ağaca dayatılan tabelalar aylardır yeniden dikilmeyi bekliyor. Bilecik tarafından gelen ve bölgeyi bilmeyen araç sürücülerinin türbelerin bulunduğu yeri bilmelerin oldukça zor olduğu belirtiliyor. Bölgenin önemli tarihi şahsiyetlerine ait olan ve çok sayıda yabancı ziyaretçisi bulunan türbelerin tanıtımı için tabelaların önem arz ettiği kaydediliyor.
Dursun Fakıh türbesi Söğüt ilçesine bağlı Küye köyünde
Dursun Fakıh: Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna şahitlik etmiş bir Türk Bilgini olan Dursun Fakıh Karaman'da doğmuş olup, Şeyh Edebali'nin öğrencisidir. Dursun Fakıh; tefsir, hadis, fıkıh ilimlerini okumuştur. Osmanlı Devletinin kuruluşuna şahitlik etmiş bir Türk Bilginidir. Şeyh Edebali'nin kızı ile evlenerek damadı, Osman Gazi ile de bacanak olmuştur. 28 Eylül 1299 yılında Karacahisar fethedildikten sonra Osman Gazi adına Cuma Hutbesini okuyup, Cuma Namazını kıldırmıştır. Böylece, hem Osman Gazi'nin hür ve tam istiklâl sahibi bir Devlet Başkanı olduğunu, hem de Osmanlı Devletinin istiklâlini dünyaya ilan etmiştir. Edebali'nin tedrisinden geçerek kadılık, imamlık ve hatiplik yapan Dursun Fakıh, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundaki en önemli manevi liderlerinden biridir. Dursun Fakıh, Osmanlı Devletinin ilk imam-hatibi ve ilk kadısı olma şerefini de elde etmiştir. 'Gazavetname' adlı bir eseri bulunmaktadır. Anadolu'da milli birlik ve milli kültür birliğinin oluşmasına hizmet eden bir Türk Büyüğüdür. 1327 yılında vefat etmiştir.
Mihal Gazi türbesi İnhisar ilçesi Harmanköy'de
Abdullah Mihalgazi (Köse Mihal): Aslen Bizans İmparatorluğu'nun Harmankaya Tekfuru idi. Osman Gazi'ye bağlı Eskişehir beyi ile yaptığı savaşta esir düşmüş, yiğitliği ve kahramanlığı sebebiyle Osman Gazi tarafından affedilmiştir. 1313 yılında Müslüman olarak 'Abdullah' adını alan Mihalgazi, Osman Gazi ile iyi bir dostluk kurarak onunla birlikte bütün savaşlara katılmıştır. Mihalgazi 1327 yılında Yenişehir'de vefat etmiş ve Bilecik'in İnhisar ilçesine bağlı Harmanköy'deki türbesine defnedilmiştir. Askeri Müze koleksiyonları içerisinde yer alan kesici silahlarla ilgili envanter güncelleme çalışmaları esnasında 1564 numaralı kılıcın, Köse Mihal'e (Abdullah Mihalgazi) ait olan kılıç olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu eser Askeri Müze'nin Osmanlı Devleti'ne ait olan en eski eseri olarak kayıt altına alınmıştır."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: