Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 4. Uluslararası Gastronomi Festivali kapsamında bir dizi etkinliğe katıldı.
Bakan Ersoy, festival etkinlikleri için Batalhöyük Tepesi'nde hazırlanan alanda, yöresel kıyafetler giyerek fıstık bahçesinde hasat gerçekleştirdi. Daha sonra şire yapımı için çizme giyerek üzüm ezen Ersoy, cevizli sucuk için hazırlanan ürünleri şireye batırdı.
Kurutmalık patlıcan ve kabağın hazırlandığı alanı gezen Ersoy, bir süre izlediği işlemleri kendi de yapmayı denedi.
Bakan Ersoy, gazetecilere, bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen festivali önemsediklerini dile getirdi.
Ülke içindeki turist haraketliliğini yaygın hale getirmek istediklerine işaret eden Ersoy, "Türkiye'nin her yerine ziyaretçi getirmek istiyoruz. Bu anlamda merkezden yaptığımız çalışmalar ne kadar önemli olsa da yerelde yapılan organizasyonlar ayrı bir önem taşıyor. Bu anlamda yapılan çalışmaları çok önemsiyoruz." diye konuştu.
Gaziantep'in çok sayıdaki değerini tescil ettirdiğini, bunun da turizm için önemli bir değer olarak öne çıktığını belirten Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gaziantep olarak yeni bir trend başlattınız. Çok sayıda tescilli ürününüz var. 100 yılda 100 tescilli ürün dediniz. Bu trendin diğer şehirlere yayılmasını istiyoruz. Burada Gaziantep'in ayrıştığı özellik de var aslında. Tescilli ürün trendi yanında birbirinden lezzetli yemekleriyle de dikkati çekiyor. Ayrıca arkeoloji ve kültürüyle dikkati çekiyor Gaziantep. Gaziantep şimdi de gastronomi alanında öne çıkıyor. Gastronomi alanında birçok ürünü ihraç ediyor. Artık dünyaya ürünler gidiyor. İnşallah bu tarz çalışmaların 81 ilde artarak yayılması için bakanlık olarak destek vermeye devam edeceğiz. Her türlü desteği vermeye devam edeceğiz."
Bakan Ersoy, Türkiye ve tüm şehirleri için aralıksız çalıştıklarını aktararak, yerelde yapılan bu tür organizasyonların da işlerini daha kolay hale getirdiğini kaydetti.
Bakan Ersoy, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince hizmete alınan Rayiha Baharat Müzesi'nin açılışına da katıldı. Buradaki konuşmasında turizm beklentilerinde büyük değişimlerin yaşandığını anlatan Ersoy, şunları kaydetti:
"Eskiden turizm dendiğinde insanların aklına ilk olarak deniz, kum ve güneş geliyordu. Ancak bu eğilim devam etmekle birlikte artık dünyanın dört bir yanında insanlar farklı turizm alternatifleri için de seyahatler gerçekleştirmeye başlamış durumdalar. Bu süreçte gastronomi turizmine yönelik ciddi bir ilgi oluşmaktadır. Yöresel mutfak, yeme içme alışkanlıkları, farklı tatlar bir kültürü tanımanın önemli bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Yemek ve kültür arasında gelişen güçlü bir ilişkiden söz ediyoruz. Bugün dünyadaki turizm hareketliliğinde gastronomi turizmi çok önemli bir yer tutmaktadır."
Bu ilginin bir yandan medyanın bu alanlara yönelmesine neden olduğunu belirten Ersoy, şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye de dahil dünyanın birçok ülkesinde mutfak kültürü temalı programlar en çok takip edilen programlar arasında yer alırken gastronomi bölümleri üniversitelerde de en çok tercih edilen programlar arasında yer almaktadır. Bizler de bakanlık olarak ülkemizin tanıtımına ayrı bir önem veriyoruz. Dünyanın en etkili tanıtım yapan ülkesiyiz. 200 ülkede televizyon ve dijital dünya olmak üzere hedef pazarlarımızda ülkemizi tanıtıyoruz. Alanında dünyanın en başarılı dijital platformlarından biri olan 'Go Türkiye' portalımız üzerinden de kültür ve turizm sahasında sahip olduğumuz her ayrıcalığı, özgünlüğü ve değeri tüm dünyaya anlatıyoruz."
Yorumlar
Kalan Karakter: