Afrika Uzmanı Çinar: "Türkiye'nin savunma sanayii ihracatı Afrika'da yüzde 9,2'lik bir büyüme yakaladı"

Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çinar, "2019 yılı sonrasında korona virüs salgını nedeniyle birçok ülkenin savunma sanayii ciddi sıkıntılar çekerken, Afrika ülkelerinin artan ilgisi nedeniyle Türkiye'nin savunma sanayii ihracatı sadece bu kıtada yüzde 9,2'lik bir büyüme yakalamıştır" dedi.
KAFKASSAM Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çinar, Türk savunma sanayisinin Afrika'daki görünürlüğüne ilişkin İHA'ya açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Afrika'da görünürlüğü artmaya başladıktan sonra birçok Batılı ülkenin Türk varlığını endişeyle takip ettiğini belirten Çinar, "Keza 30 ülkeye 46 ziyaret gerçekleştirerek Afrika'ya en çok giden lider olarak nitelendirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kıtaya her ziyareti sonrasında Batı medyasında çıkan haberlerden de bu endişe net olarak görülmektedir" diye konuştu.
Son yıllarda Afrika'da Türk silahlarına artan ilginin başta ABD ve Fransa olmak üzere birçok Batılı ülkeyi kaygılandırmaya başladığını kaydeden Çinar, "SIPRI'ye göre 2016-2020 yılları arasında dünya silah satışlarının yüzde 37'si ABD, yüzde 20'si Rusya, yüzde 8.3'ü Fransa, yüzde 5.5'i de Almanya gibi ülkelerden yapılmıştır. Bu dönemde Türkiye silah ithalatını yüzde 48 azaltarak küresel silah ihracatı listesine yüzde 0,8'lik bir payla hızlı bir giriş yapmıştır. 2019 yılı sonrasında korona virüs salgını nedeniyle birçok ülkenin savunma sanayii ciddi sıkıntılar çekerken, Afrika ülkelerinin artan ilgisi nedeniyle Türkiye'nin savunma sanayii ihracatı sadece bu kıtada yüzde 9,2'lik bir büyüme yakalamıştır" açıklamasında bulundu.
Kıtada sömürge geçmişi olmayan ve kazan-kazan prensibine göre ilişkilerini geliştirmeye çalışan Türkiye'nin bölge ülkeleriyle geliştirdiği savunma sanayii ihracatının tamamen ticari bir faaliyetten ibaret olduğunu da sözlerine ekleyen Çinar, "Türk yetkililerin de sıklıkla dile getirdiği üzere Afrika ülkelerine satılan silahlar tamamen ticari unsurlar olarak görülüp, herhangi bir devlet ya da devlet altı gruba karşı kasten kullanılması amaçlanmamaktadır" dedi.