Gümüşhane-Trabzon sınırındaki Bodamış Yaylası, yaz başında besicilerin küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarıyla çıktıkları cennet gibi bir yerdir. Yaklaşık 4 ay süren yayla sezonunun sonuna gelindiğinde, besiciler ve aileleri, doğanın değişen renkleri eşliğinde köylerine dönmeye hazırlanıyorlar.
Besiciler, yaz boyunca hayvanlarını otlatarak süt ve peynir üretimi gibi faaliyetlere devam ettiler. Bu süreçte, geleneksel giysilerle süsledikleri hayvanlarını da unutmadılar. Kadınlar, "çal yeleği" adı verilen yöresel kıyafetleri ve hayvanların üzerine takmak için renkli boncuklarla işlenmiş nazarlıkları özenle hazırladılar.
Dönüş yolculuğu, zorlu coğrafi şartlar nedeniyle dikkat ve özveri gerektiriyor. Besiciler, hayvanlarını zil takarak donatıyor ve kilometrelerce süren patika yollarda, her an hayvanlarının başında olmaya özen gösteriyorlar.
Gün doğumuyla birlikte dönüş yolculuğuna başlayan besiciler, akşam saatlerine kadar süren bu zorlu yolculuğun ardından köylerine varıyorlar. Besicilerin yayladan dönüş yolculuğu, geleneksel kıyafetleri ve süslenmiş hayvanlarıyla renkli bir şölene dönüşüyor.
Besicilik, bu bölgede yüzyıllardır sürdürülen bir geleneği temsil ediyor. Bu dönüş yolculuğu, hem besicilerin hem de hayvanların sağlığı ve verimliliği için önem taşıyor. Besiciler, bu geleneği ailelerinden öğrendikleri şekilde sürdürmeye çalışıyorlar.
Yayladan dönüş, besiciler için hem hüzün hem de mutlulukla karşılanıyor. Besiciler, bu özel dönemin sonunda köylerine dönmekten mutlu olsalar da yaz boyunca geçirdikleri yayla hayatını özlemle anıyorlar.




