Ünlü Kartel Lideri Pablo Escobar'ın Kolombiya'da Kendisi İçin İnşaa Ettiği Lüks Hapishanesi: La Catedral

Ünlü kartel lideri Pablo Escobar, Kolombiya hükümetinin izni ile sadece kendisine özel bir hapishane yaptırarak geriye kalan günlerini bu La Catedral adı verilen mülk içerisinde geçirmeyi planlıyordu. Gelin hep birlikte bu gizemli lokasyonun detaylarını öğrenelim...

Ünlü kartel lideri Pablo Escobar'ı tanımayanınız yoktur...

Uyuşturucu madde kaçakcısı Escobar, er ya da geç yetkililer tarafından yakalanacağını biliyordu, bu yüzden tutuklanmasını yetkililerle anlaşma yaparak kabul etti.

O zamanlar Kolombiya, ya Escobar tarafından satın alınan ya da öldürülen politikacılar ve polislerle doluydu. Kolombiya hükümeti, Escobar özgür olduğu sürece yolsuzluğun azalma şansının olmayacağını biliyordu, bu yüzden yapılacak tek bir şey vardı.

Escobar son 20 yıldır sürekli yetkililerden kaçmaktan bıkmıştı, bu yüzden daha önce hiçbir suçlunun yapmadığı bir şeyi yaparak kendi tutuklanmasını planlamaya karar verdi.

Escobar'ın Kolombiyalı yetkililere sunduğu teklif, kendisinin teslim olacağı ve kendisine kaç yıl ceza vermek isteseler bile yargılanmaya razı olacağı, ancak hapis cezasını kendi inşa edeceği hapishanesinde geçireceği şeklindeydi.

Bu anlaşmaya göre hapishanede elektrikli duvarlarla kontrolü sağlanan bir güvenlik ağı olacaktı ama bunun dışında hapishane Escobar'ın kendi kurallarına göre hareket edecek ve içeride hapsedilen tek kişi o olacaktı.

Escobar'ın uyuşturucu madde kaçakçılığı ağına umutsuzca son vermeye çalışan sadece Kolombiyalı yetkililer değil, dünya çapında onu durdurmaya çalışan Interpol de bunlardan biriydi.  Bu nedenle yetkililer, Escobar'ın 1991'de tutuklanmasını ve iade edilmeksizin kendi hapishanesinde kendi talepleri doğrultusunda beş yıl hapis cezasına çarptırılmasını kabul ettiler.

Hapishane, uyuşturucu madde kaçakcılığını yürüttüğü şehrin yakınında, dağın yamacında, düşmanlarından gizlenmesini sağlayacak bir bina olarak inşa edildi.

Hapishanenin tüm güvenlik görevlileri Escobar tarafından seçilmişti, bu güvenlik görevlileri Escobar'ın kaçmadığından emin olmak için değil, onu düşmanlarından korumak için oradaydılar.

O zamanlar Kolombiya'nın Amerika ile iade anlaşmaları olmasına rağmen, sadece Escobar için yasayı değiştirmek zorunda kaldılar, böylece Escobar'ı kendi taraflarını tutabildiler ve Amerikan hükümeti onu yargılayıp hapishaneye koyamadı.

Escobar'ın hapsedilmiş olması, yokluğu birçok sorun yaratmış olsa da, uyuşturucu madde kaçakçılığı ağının durduğu anlamına gelmiyordu.

Bine, hapishaneden çok lüks bir eve benzediği için hapishaneye “La Catedral” veya “Hotel Escobar” adı verildi.

Hapishane, bir futbol sahasından bir yüzme havuzuna ve hatta muhteşem manzaralı bir bahçeye kadar her şeye sahipti.

Escobar, tutukluluğu sırasında, hapishaneye gizlice getirilen 300'den fazla kişi tarafından ziyaret edildi. Bu ziyaretçiler seks işçilerinden, aile üyelerinden ve hatta kaçak olan diğer suçlulardan oluşuyordu.

Aylık erzak malzemeleri eve taşınırken içinde alkol, nakit para, uyuşturucu madde ve hatta silah gibi diğer mal kaçakçılıkları da yaşandı. Escobar Hapishanesi daha çok suç cenneti gibiydi.

1992'de Kolombiya hükümeti, Escobar ile birlikte yaptığı anlaşmadan dolayı dünya çapında aldığı tüm eleştirilerin baskısı altındaydı. Ülke, Escobar'ı Amerikan hükümetine teslim etmeye karar verdi.  Kolombiya ordusu, Escobar'ı en yakın havaalanına kadar eşlik etmek için gönderildi, ancak Escobar çoktan gitmişti. 2 Aralık 1993'te bir çatışmada öldürülen Escobar, geride terk edilmiş bir bina bıraktı.

   

Pablo Escobar Uyuşturucu