RUHUMUZA İYİ GELEN ŞİİRLER

Nazım Hikmet - Saat 21-22 Şiirleri

Ne güzel şey hatırlamak seni:

ölüm ve zafer haberleri içinden

hapiste

ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:

bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin

ve saçlarında

vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...

İçimde ikinci bir insan gibidir

seni sevmek saadeti...

Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,

güneşli bir rahatlık

ve etin daveti:

kıpkızıl çizgilerle bölünmüş

sıcak

koyu bir karanlık....

Ne güzel şey hatırlamak seni,

yazmak sana dair,

hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek :

filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,

kendisi değil

edâsındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.

Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:

bir çekmece,

bir yüzük,

ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım

Ve hemen

fırlayarak yerimden

penceremde demirlere yapışarak

hürriyetin sütbeyaz maviliğine

sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:

ölüm ve zafer haberleri içinden,

hapiste

ve yaşım kırkı geçmiş iken...

 

 

 

Can Yücel - Buluşmak Üzere

Diyelim yağmura tutuldun bir gün

Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek

Öbür yanda güneş kendi keyfinde

Ne de olsa yaz yağmuru

Pırıl pırıl düşüyor damlalar

Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın

Dar attın kendini karşı evin sundurmasına

İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti

Erkenceden denize gireyim dedin

Kulaç attıkça sen

Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan

Ege denizi bu efendi deniz

Seslenmiyor

Derken bi de dibe dalayım diyorsun

İçine doğdu belki de

İşte çil çil koşuşan balıklar

Lapinalar gümüşler var ya

Eylim eylim salınan yosunlar

Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya

Çakmak çakmak gözleri

Meydan ya Taksim ya Beyazıt Meydanı

Herkes orda sen de ordasın

Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından

Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim

Özgürlüğe mutluluğa doğru

Her işin başında sevgi diyor

Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili

Bi de başını çeviriyorsun ki

Yanında ben varım

 

 

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Desem ki

Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır

Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor

Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini

Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim

Senden kopardım çiçeklerin en solmazını

Toprakların en bereketlisini sende sürdüm

Sende tattım yemişlerin cümlesini

Desem ki sen benim için,

Hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin;

Nimettensin, nimettensin.

Desem ki...

İnan bana sevgilim inan

Evimde şenliksin, bahçemde bahar;

Ve soframda en eski şarap.

Ben sende yaşıyorum,

Sen bende hüküm sürmektesin.

Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,

Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.

Günlerden sonra bir gün,

Şayet sesimi fark edemezsen

Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,

Bil ki ölmüşüm.

Fakat yine üzülme müsterih ol

Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini

Ve neden sonra

Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede

Hatırla ki mahşer günüdür

Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum

 

 

 

Lale Müldür - Destina

Dün gece sen uyurken

İsmini fısıldadım

Ve hayvanların korkunç

Öykülerini anlattım

Dün gece sen uyurken

Çiçeklere su verdim

Ve insanların korkunç

Öykülerini anlattım onlara

Dün gece sen uyurken

Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana

İşte bu yüzden, sırf bu yüzden

Yeni bir isim verdim sana

Destina

Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede

İşte bu yüzden, sırf bu yüzden işte

Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için

Seni bu denli yıktıkları için

Yaşamımın gizini vereceğim sana

 

 

Turgut Uyar - Çokluk Senindir

Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir

Özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir

Suya giden adam meselâ omuzunu eğri tutsa

Güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir

Ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın

Kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir

Kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır

Bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir

Bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın

Ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir

Çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi

Her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir

Senindir ey sonsuz veren ne varsa hayat gibi

Tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir

Ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın

Aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir